Gitarın ardındaki dünyanın keşfi
Ahmet Kanneci, klasik gitarda Türkiye’deki en önemli isimlerden biri. Ayrıca klasik gitarın 1800 yılından itibaren gelişimi ve dünya çapındaki temsilcilerini anlatan Dünya Klasik Gitar Albümü’ne giren ilk Türk sanatçı olma özelliğini de taşıyor
TÜRKİYE’de dört ayrı konservatuvar ve üniversitede gitar bölümleri de kuran Ahmet Kanneci, 6 Mayıs’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde vereceği konserle klasik gitar tutkunlarına uzun zamandır bekledikleri bir müzik ziyafeti sunacak.
1974 yılında Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserine Venezuelalı gitar ustası Alirio Diaz konuk olarak gelecekti. Konserde Diaz, Rodrigo’nun gitar konçertosunu seslendirecekti. Klasik müzik ve gitar tutkunu bir dinleyici kitlesi salonu tıklım tıklım doldurmuştu. Konseri merakla bekleyen kalabalığın arasında bir kişi vardı ki, konsere tesadüf eseri gelmişti. Üniversiteye giden bu genç konserin başlamasıyla birlikte bir tutkuya kapılacak ve belki de herkesten çok ilgilenmeye başlayacaktı.
‘SESİN ARKASINDAKİ DÜNYA’
Konser bittiğinde 18 yaşlarındaki bu genç bir yolunu bulup, Alirio Diaz’ın yanına ulaşır ve ona, gitara aşık olduğunu söyler ve “Gitar çalmak istiyorum, ne yapmalıyım?” sorusunu ekler. Diaz’ın ona cevabı ise şöyle olacaktır; “Aşık olduysan sen yolu yarılamışsın demektir.” Yolun diğer yarısının da iyi bir ustayla çalışmak olduğunu belirten Diaz, birçok önemli gitaristin de bir zamanlar gitar çalmadığını söyleyip, bu tutkulu gence umut verir.
“Sesin arkasındaki dünyayı keşfettim” diyen ve gitara tutkuyla bağlanan bu genç, müzik ve gitara o güne dek bu kadar yakınlaşmamıştı. İşte o konserden sonra gitara tutkuyla bağlanan bu genç, günümüzün dünya çapındaki en önemli gitar virtüözlerinden biri olan Ahmet Kanneci’ydi.
Ahmet Kanneci, klasik gitarda Türkiye’deki en önemli isimlerden biri. Ayrıca klasik gitarın 1800 yılından itibaren gelişimi ve dünya çapındaki temsilcilerini anlatan Dünya Klasik Gitar Albümü’ne giren ilk Türk sanatçı olma özelliğini de taşıyor.
Ünlü gitar virtüözü Javier Garcia Moreno’nun “Dünyanın en büyük yorumcusu” dediği Kanneci, memur bir babanın çocuğu olarak Konya Ereğli’de 1957’de dünyaya geldi. Babasının mesleği sebebiyle ilkokulu Hatay’da, ortaokulu ve liseyi de Ankara’da bitirir. Türkiye’nin en kaliteli eğitim kurumlarından olan Ankara Fen Lisesi’ne seçilir. Seçmeli ders olarak resim ve ardından müziği seçecekti. Bu yıllardaki tutkularından biri de atletizmdi. İşte bu sıralarda müzikle tanışmasını sağlayan konsere gidecekti.
İlk önce kendi çabasıyla gitar çalmayı öğrenir. Ardından Turgay Erdener’le teori, İstemihan Taviloğlu ve Ali Sevgi’den de gitar dersleri alır. Üniversite için seçim yaparken müzik eğitimi veren bir okul yerine ODTÜ’de mimarlık okumayı tercih eder. Ancak 1981’de İspanya hükümetinin bursunu kazanması ona Alicante Oscar Espla Yüksek Konservatuvarı’nın yolunu açar. Burada Jose Tomas’ın öğrencisi olan Kanneci, Fransa’nın Perpignan Devlet Konservatuarı’na devam eder ve burayı da birincilikle bitirir. Bütün bu eğitim sürecinin ardından Kanneci ona ilk gitar tutkusunu aşılayan Diaz’la karşılaşır ve onun öğrencisi olur.
Avrupa’daki çalışmalarını tamamlayıp Türkiye’ye döndükten sonra 4 ayrı konservatuar ve üniversitede gitar bölümleri kurulmasına öncülük eder. 1993 yılında dünyanın en itibarlı burslarından “Fulbright Araştırma Bursu” kazanarak ABD’ye gider. Kanneci “Fulbright Komisyonu” tarafından “Sanatta Ömür Boyu Başarı” ödülüne layık görülür. Halen Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarında Gitar Sanat Dalı başkanlığını sürdüren Kanneci, 3 ayrı kıtada dünyanın 25 ülkesinde bine yakın konser verdi.
Dünyanın pek çok yerinde konserler veren, büyük ustalarla çalışan, ödüller, burslar kazanan, gitar üzerine kitaplar yazan Kanneci “Ahmet Kanneci plays Italian Baroque”, “Ahmet Kanneci plays Turgay Erdener” isminde albümler çıkartmıştı.
Trackbacks and Pingbacks on this post
No trackbacks.